22 Haziran 2010 Salı

Dünyanın Sekizinci Harikası Nemrut

Doğu-Batı Medeniyetinin, 2150 m. Yükseklikte muhteşem bir piramitteki kesişme noktası, Dünyanın sekizinci harikası Nemrut. Yüksekliği on metreyi bulan büyüleyici heykelleriyle, metrelerce uzunluktaki kitabeleriyle, UNESCO Dünya Kültür Mirasında yer almaktadır. İki bin yıldır güneşin doğuşunu ve batışını 2150 m. Yükseklikte izleyen dev heykellerin sırrının çözülmesi için KOMMAGENE UYGARLIĞI’nın keşfine gitmek gerekir.

Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri danışman olarak görev yapan ve tarihi eserlere ilgi duyan Alman subay Helmut Von Moltke, 1838’de bölgedeki araştırmaları sırasında bölgedeki tarihi kalıntılar hakkında bilgi verdiği “Türkiye’deki Durum ve Olaylar Hakkında Mektuplar” adlı kitabında nedense Nemrut Dağı’ndaki heykellerden söz etmemiştir. Nemrut Dağı’nın zirvesindeki eserlerden ilk söz eden ve bunların Asurlular’dan kalma olduğunu tahmin eden, 1881’de Diyarbakır’da yol yapım işlerinde görevli Alman Mühendis Karl Sester’dir. Sester’in verdiği bilgiler doğrultusunda Kraliyet Akademisi tarafından araştırma yapmak üzere bölgeye gönderilen genç bilim adamı Otto Punchtein başkanlığındaki ekip, Nemrut Dağı’nın tepesindeki tümülüs ve tümülüsün doğu ve batı yanlarında oluşturulmuş teraslar üzerindeki devasa heykeller ve çeşitli kabartmalardan oluşan eserler üzerinde çalışır. Uzun çalışmalar sonunda Grekçe yazılı kitabeyi çözen Punchstein, bu eserlerin Kommagene Uygarlığı’na ait olduğunu ve Kommagene Kralı 1. Antiochos tarafından yaptırıldığını keşfeder. Antiochos’un ağzından yazılan kitabe, Nemrud Dağı’nın sırrını ve Antiochos’un yasalarını içermektedir.

Daha sonra Alman Mühendis Karl Humann ve İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusu Osman Hamdi Beyin de katıldığı Nemrut Dağı çalışmaları 1953’ten 80’li yıllara kadar Amerika’lı Arkeolog Theresa Goell ve Friedrich Karl Dörner ve 1986 yılından itibaren, Dörner’in öğrencisi Sencer Şahin tarafından sürdürülmüştür.

Kommagene Uygarlığının ortaya çıkmasını sağlayan kazılar, Nemrut Dağı’ndan başka Arsameia, Samsat ve Fırat Havzasında gerçekleştirilmiştir. Bölgede yapılan kazılarda ortaya çıkartılan taşınabilir eserler müzelerde, geri kalanları da Milli Park Alanı içerisinde korumaya alınmıştır.

Yunanca “Genler Topluluğu” anlamına gelen Kommagene, ismiyle bağdaşırcasına, Grek ve Pers Uygarlıklarının inanç, kültür ve geleneklerinin bütünleştiği güçlü bir krallıktır. Toros Dağlarındaki çeşitli yolların birleştiği noktada bulunan antik Kommagene Krallığı, Suriye’nin Kuzeyi, Hatay, Pınarbaşı, Kuzey Toroslar ve doğuda Fırat Nehri’nin çevrelediği verimli topraklarda yer almıştır. Tarıma ve hayvancılığa elverişli ve ekonomik önemi yüksek sedir ağacı ormanlarını barındıran Kommagene topraklarının, ilk çağlardan beri yerleşim alanı olarak kullanıldığı civardaki mağara ve arkeolojik buluntulardan anlaşılmaktadır.

İ.Ö. 2000 yılının ortalarında Hitit İmparatorluğu’nun egemenliği altına girdiği tahmin edilen Kommagene yöresi’nde Kommagene Krallığı’nın öncesi kabul edilen Kummuh Krallığı’nın olduğu ve Kummuh’un İ.Ö. 711’lerde Asurlular, İ.Ö. 605’te de Babilliler tarafından fethedildiği anlaşılmaktadır. İ.Ö. 6. Yüzyılın sonlarına doğru Kommagene toprakları Pers İmparatorluğu’nun eline geçmiştir. İ.Ö. 323’te Kommagene Bölgesinin idaresi Grek-Makedon yöneticilerin eline geçmiştir.

Antik dünyanın küçük ancak güçlü ülkesi Kommagene, baba tarafı Pers Krallarından “Krallar Kralı olarak anılan Darius’a ile, anne tarafı Makedonya Hükümdarı Büyük İskender ile akraba olan bir prensin oğlu Mithridates Kallinikos tarafından, İ.Ö. 109 yılında bağımsız bir krallık olarak kurulmuştur.

Farklı topluluklardan meydana gelen ve ayrı inanç ve kültürlere sahip Kommageneliler arasındaki birliği sağlamak konusunda büyük başarı sağlayan Mithridates Kallinikos, tanrılarla olan bağını kuvvetlendireceği ve böylece ulusunu barış içerisinde yaşatacağı inancıyla ülkesinin çeşitli yerlerinde tapınaklar yaptırmıştır.

Nemrut Dağı ve iki Arsameia şehrindeki kült yapılarıyla Kommagene Krallarının en ünlüsü olan 1. Antiochos devri (İ.Ö. 69-38), krallığın en müreffeh dönemdir. Kendi mezarını Nemrut Dağı’nın zirvesine, babası Mithridates 1. Kallinikos’un mezarını ise Arsameia’da Eski Kahta Çayının kenarına yaptıran 1. Antiochos, krallığını ekonomik ve kültürel yönden en üst seviyeye çıkartmıştır. 1. Antiochos’tan sonra Kommagene Krallığının parlak dönemleri, halefleri tarafından devam ettirilemez ve İ.S. 29 yılından itibaren Kommagene Kralları Roma tarafından atanır. İ.S. 72’de Romalılar’ın Kommagene’yi istila etmesiyle 200 yıllık krallığın bağımsızlığı tamamen sona erer ve bu tarihten sonra Kommagene toprakları Suriye’nin parçası olarak tarihteki yerini alır.

Nemrut Dağı, Adıyaman’ın 86 km. doğusunda Kahta ilçesinin Karadut köyünde, dünyanın sekizinci harikası olarak tanınan, tepesinde küçük kırma taşların yığılmasıyla oluşturulmuş konik bir tümülüsün bulunduğu, 2150 m. Yükseklikte, görkemli bir kültür ve turizm merkezidir. İ.Ö. 1. Yüzyıla tarihlenen ve orijinali 55 m. olan tümülüsün bugünkü yüksekliği 50 m., çapı 150 metredir. Gündoğumu ve günbatımının tüm ihtişamıyla izlenebildiği bu tepede, Kommagene Kralı 1. Antiochos kendisi için görkemli bir anıt mezar, mezar odasının üzerine kırma taşlardan oluşan bir tümülüs ve tümülüsün üç tarafını çevreleyen kutsal alanlar inşa ettirmiştir. Tümülüs, Kral 1. Antiochos’un şerefine tertiplenen törenlere mahsus 3 terasla çevrilidir. Doğu, batı ve kuzey terasları olarak adlandırılan bu alanlardan doğu ve batı teraslarda; sıra halinde dizilmiş blok halinde 8 yontma taşın üst üste oturtulmasıyla oluşturulan 8-10 metre yüksekliğinde muhteşem heykeller, kabartmalar ve yazıtlar bulunmaktadır. Heykeller, bir aslan ve bir kartal heykeliyle başlar ve aynı düzende son bulur. Hayvanların kralı olan aslan yeryüzündeki gücü, tanrıların habercisi olan kartal ise göksel gücü sembolize eder. Heykeller her iki tarafta da şu şekilde sıralanmıştır:

Kral 1. Antiochos (Theos); Fortuna (Theichye-Kommagene-Tanrıça) Zeus (Oromasdes); Apollo (Mithras-Helios-Hermes), Herakles (Ares-Artagnes).

Kült yazıtlarında anne tarafından Büyük İskender’den(Alexandır)(Yunan-Makedonya) baba tarafından ise, Darieos’dan (Pers) geldiğini ifade eden Antiochos, atalarından gelen bu etnik farklılığı birleştirerek, kültür zenginliği haline dönüştürmenin göstergesi olarak tanrı heykellerinin yüzünü doğuya ve batıya çevirmiştir. Zaten tanrı heykellerinin isimleri de hem Grek, hem de Pers dili ile ifade edilmiştir.

NEMRUT DAĞI'NIN BİLİNMEYEN GİZEMİ İÇİN BURAYA TIKLAYIN.

NASIL GİDİLİR

Dağ gündüz ve gece iki farklı iklimi yaşadığı için ziyaretçilerin mutlaka takviyeli giyinmeleri gerekiyor. Mezopotamya'nın en yüksek tepesi olan ve deniz seviyesinden 2150 metre yükseklikte bulunan Nemrut tümülüsü özellikle deniz seviyesinde yaşayıp dağa bir an evvel tırmanmak için acele edenlerde, sigara içenlerde, farklı ve zor iklim koşullarında, yorgun ve ham bünyelerde kalp çarpıntısı yapabilir, bu nedenle yaya 20 dakika civarında süren zirveye çıkışta, hızlı hareket edilmemelidir.

Adıyaman -Nemrut 72 km

Cendere Köprüsü Adıyaman'a 55 km uzaklıkta olup karakuş Tepesinin kuzey doğusunda yer alıyor. 92 iri kesme taştan yapılan yedi büyük ve doğu tarafında ikinci bir küçük kemerden oluşan köprü korint başlıklı sütunları ile 16 lejyon tarafından imparator Severus'un eşi Julie Gete için yapılmış.
Adıyaman'a 40 km uzaklıktaki Karakuş Tepesi, yığma toprak ve taştan oluşan 25 metre yüksekliğinde bir anıt mezarda üç sütun yer alıyor.

Yeni Kale Adıyaman'a 50 km uzaklıkta Kocahisar köyü yakınlarında bulunuyor. Günümüzde Memluklular dönemi kalıntılarıyla ulaşan kalede su depoları, cami, dükkan izlerine rastlanmaktadır.
Arsemia Adıyaman'a 60 km mesafede ve Kahta Çayı'nın doğusunda. Güneyindeki tören yolunda Mitras'ın bir kabartması aynı platformun üzerinde tokalaşma sahnesini gösteren kabartma görülebilir. Yörenin petrol çıkarılan kuyularında gaga ağızlı tulumbalara da rastlanıyor.

Yol Güzergahı / Uzaklık
Adıyaman Havaalanından Nemrut Dağına (Direkt, Karadut Güzergahı) / 66 Km
Adıyaman - Nemrut Dağı (Direkt, Karadut Güzergahı/ 86 Km
Adıyaman-Nemrut Dağı (Arsameia'dan Antik Yol İle) / 77 Km
Adıyaman - Kahta / 34 Km
Adıyaman - Karakuş/ 43 Km
Adıyaman - Cendere / 54 Km
Adıyaman - Yenikale / 59 Km
Adıyaman - Arsameia ( Cendere Güzergahı )/ 61 Km


adıyaman.gov.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder